Vakit yazarı Hüseyin Üzmez, Bursa’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı
Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez (77), Bursa’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye 25 Nisan 2009’da cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 8 aydır tutuklu olan ve TCK’daki son değişiklikler dikkate alındığında cezaevinde 8 yıl 9 ay daha yatacağı belirtilen Üzmez, beraatini istedi. 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 9. duruşma için adliyeye getirilen Üzmez, “Konuşacak çok şey var. Çok konuşacağız” dedi. ‘Cinsel istismara yardımcı olmak’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından tutuksuz olarak yargılanan anne Livaze Ç. de mahkemeye eşi Bekir Ç. ile el ele geldi. Bekir Ç., “Bu davada suç yok. Beraat kararının çıkmasını bekliyorum” dedi.
3 aydır psikolojik tedavi gören B.Ç.’nin getirilmediği duruşmada avukatları savunmasını okurken mahkeme başkanına “Can benim, başkaları konuşuyor. Ben zekât keçisine döndüm” diyen Üzmez, şu savunmayı yaptı:
Tutukluluğumu kaldırın
“Bu davanın bazı değişti. ‘Cinsel istismar’ suçu olmaktan çıktı. Fransa’daki Dreyfus davası gibi komploya dönüştü. Ben yargılanırken birileri, Ahmet Emin Yalman ile husumeti kast ederek benden intikamlarını alacaklarını söylemişlerdi. ‘Takdir Allah’ındır, biz barıştık’ demiştim. Ben devletin çocuğuyum. Bu devletin ve dinin kurbanıyım. Zemin değişti. Yarın tarih bunu yazacaktır. Fransa’nın başına açtığı gibi bizim de başımıza bir iş açacaktır. Kızın babası olayları duyunca beni vurmak istediğini söylemiştir. Ancak kızı ‘O benim dedemdir. Bunlar doğru değil’ deyince benden özür diledi. Kız, ‘yapmadı’ diyor. Hatta bir gün regl olduğu için elini sıkmadım diye günlerce ağlamış. ‘Mevkufiyet (tutukluluk) halini kaldırın. Herkes sizi alkışlayacak. Şeref kazanacaksınız.”
B.Ç.’nin ruhsal sağlığının bozulduğunu içeren raporu dikkate alan mahkeme heyeti, daha önce 3 yıl olarak verdiği cezayı mağdurun ruh sağlığının bozulması nedeniyle 15 yıla, eylemin birden fazla olması nedeniyle de 15 yıl 9 aya çıkardı. “Hürriyeti tahdit”ten beraat eden Üzmez’in cezası, duruşmadaki iyi hali dikkate alınarak 13 yıl 1 ay 15 güne indirildi. Liveza Ç. de ‘hürriyeti tahdit’ ve ‘çocuğun cinsel istismarına yardımcı olmak’ suçlarından beraat etti. B.Ç.’nin avukatı Nevin Canbaz, “Üzmez’in ‘hürriyeti tahdit’ten de cezalandırılması gerekirdi. Anne hakkındaki kararı da temyiz edeceğiz. Adli Tıp’ın beden ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporu önemli rol oynamıştır. İlk rapora göre Üzmez 3 yıl ceza alır ve tahliye olabilirdi” dedi.
Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez (77), Bursa’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye 25 Nisan 2009’da cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 8 aydır tutuklu olan ve TCK’daki son değişiklikler dikkate alındığında cezaevinde 8 yıl 9 ay daha yatacağı belirtilen Üzmez, beraatini istedi. 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 9. duruşma için adliyeye getirilen Üzmez, “Konuşacak çok şey var. Çok konuşacağız” dedi. ‘Cinsel istismara yardımcı olmak’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından tutuksuz olarak yargılanan anne Livaze Ç. de mahkemeye eşi Bekir Ç. ile el ele geldi. Bekir Ç., “Bu davada suç yok. Beraat kararının çıkmasını bekliyorum” dedi.
3 aydır psikolojik tedavi gören B.Ç.’nin getirilmediği duruşmada avukatları savunmasını okurken mahkeme başkanına “Can benim, başkaları konuşuyor. Ben zekât keçisine döndüm” diyen Üzmez, şu savunmayı yaptı:
Tutukluluğumu kaldırın
“Bu davanın bazı değişti. ‘Cinsel istismar’ suçu olmaktan çıktı. Fransa’daki Dreyfus davası gibi komploya dönüştü. Ben yargılanırken birileri, Ahmet Emin Yalman ile husumeti kast ederek benden intikamlarını alacaklarını söylemişlerdi. ‘Takdir Allah’ındır, biz barıştık’ demiştim. Ben devletin çocuğuyum. Bu devletin ve dinin kurbanıyım. Zemin değişti. Yarın tarih bunu yazacaktır. Fransa’nın başına açtığı gibi bizim de başımıza bir iş açacaktır. Kızın babası olayları duyunca beni vurmak istediğini söylemiştir. Ancak kızı ‘O benim dedemdir. Bunlar doğru değil’ deyince benden özür diledi. Kız, ‘yapmadı’ diyor. Hatta bir gün regl olduğu için elini sıkmadım diye günlerce ağlamış. ‘Mevkufiyet (tutukluluk) halini kaldırın. Herkes sizi alkışlayacak. Şeref kazanacaksınız.”
B.Ç.’nin ruhsal sağlığının bozulduğunu içeren raporu dikkate alan mahkeme heyeti, daha önce 3 yıl olarak verdiği cezayı mağdurun ruh sağlığının bozulması nedeniyle 15 yıla, eylemin birden fazla olması nedeniyle de 15 yıl 9 aya çıkardı. “Hürriyeti tahdit”ten beraat eden Üzmez’in cezası, duruşmadaki iyi hali dikkate alınarak 13 yıl 1 ay 15 güne indirildi. Liveza Ç. de ‘hürriyeti tahdit’ ve ‘çocuğun cinsel istismarına yardımcı olmak’ suçlarından beraat etti. B.Ç.’nin avukatı Nevin Canbaz, “Üzmez’in ‘hürriyeti tahdit’ten de cezalandırılması gerekirdi. Anne hakkındaki kararı da temyiz edeceğiz. Adli Tıp’ın beden ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporu önemli rol oynamıştır. İlk rapora göre Üzmez 3 yıl ceza alır ve tahliye olabilirdi” dedi.